5 NOSTALJİK ŞARKI SEÇKİSİ

31 Mart 2016 Perşembe

Nostaljik bir köşemin olmasını çok istemiştim. Blogumun ilk ayını tamamlamasıyla birlikte Nostalji esintisini de karışık nostalji parçalarla açmak istedim. 

Uğur AKDORA - Hayırdır İnşallah (Neler Oluyor Hayatta)
Uğur AKDORA'nın unutulmaz neşeli şarkısı ile açılışı yapmak istedim. Rıfat ILGAZ'ın kaleminden çıkmış Hababam Sınıfı serisini izlemiş bir nesil olarak, bu şarkıyı her duyduğumuzda kulaklarımızın pasının keyifle dağıldığını tahmin edebiliyorum. Hababam Sınıfı Uyanıyor filminin 1976'da çıkmış sevilen şarkılarından biridir. İtiraf edeyim şarkıyı bir erkek söylüyor sanmıştım, Uğur hanımı keşfedene kadar. Hatta filmde oyuncuların gerçek sesleri ile hep bir ağızdan söylemeleri çok daha keyifli. 

EDEBİYAT DERGİLERİ SEÇKİSİ

30 Mart 2016 Çarşamba

Ülkemizde sokak kültürü ve mizah ile birleşen bir çok edebiyat dergisi hızla yayılıyor. Bazı dergiler tamamen amatör olup, bazılarında ise ünlü isimlerden oluşan şiirler, yazılar, eleştiriler keyifle okumamı sağlıyor. İşte benim okuduğum edebiyat dergileri.


O.T DERGİ
‘’Maksat yeşillik olsun’’ kapağında ki bu yazı ve öküz espirisiyle dikkatimi çeken dergidir. Edebiyat ve Mizah dergisi. İçeriğinde barındırdığı yazılarıyla mizaha yönelik eleştiriler ve yazıları okumak çok keyifli. Kadrosunda çok önemli isimler yer alıyor. Özdemir Erdoğan, Zülfü Livaneli, Hakan Günday, Sezai Karakoç, Birhan Keskin, Erdil Yaşaroğlu vs. bir çok isimin yazılarını okuyabiliyorum. Farklı alanlarda ki yazılarla en ciddi en dergilerden biri. Çünkü içeriği tamamen edebi yönde değil, eleştiri ve kültür olarak da içeriği oturmuş durumda. 

İLK MİM ♥ HAFTANIN BLOGU: İNCİ MİSALİ

28 Mart 2016 Pazartesi

Blog keşif etkinliğinden tanışma fırsatı bulduğum eğlenceli blog sahibi  dAgInIk aNnE’nin başlatmış olduğu yeni mim etkinliğine bende katılıyorum. Ben ciddi anlamda haftanın blogunu seçme konusunda iki arada bir derede kaldım diyebilirim. Çünkü yeni tanıştığım iki yeni blog yazarları arasında kaldım ve en son ikisini de aynı hafta içinde farklı bir mim için etiketlemeye karar verdim. 

Bu haftanın blogu İnci Misali!



İnci Misali, kişisel bir blog. Blogunda yok yok diyebiliriz. Yemek ve pasta tarifleri, cilt bakım ürünleri tanıtımları, şarkı paylaşımları, saç bakımı ve hobileri ile tam manasıyla bir kişisel blog! Onun blogu çok güzel ve aynı zamanda tatlı bir sadeliğe sahip. Blog konusunda birbirimizle yardımlaşmamız ve ikimizin de blog hayatında yeni olması da onu haftanın blogu olarak seçmem de ayrı bir etken. Ayrıca çokça cana yakın ve keyifli biri!

ALKIŞLAR SUSMASIN: 27 MART DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ

27 Mart 2016 Pazar


Bugün, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü. Tiyatroya emek vermiş, tüm emektarlar, ustalar ve sanatçıların Dünya Tiyatrolar günü kutlu olsun.

Dünya Tiyatro Günü:
İlk olarak 1961’de, Uluslararası Tiyatro Birliği (İnternational Theatre İnstıtute) tarafından kurulmuş olup, her yıl 27 Mart Günü ITI merkezleri ve dünyadan birçok tiyatro grubu tarafından kutlanıyor. Etkinliklerden birisi ise 27 Mart günü, dünya çapında büyük başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusunun, yazarın ya da yönetmenin evrensel bir bildirge hazırlaması. İlk bildirge 1962 yılında Fransız yönetmen Jean Cocteau tarafından yazılmış. Tiyatrolar Günü, İskandinav ülkelerinden gelen destekler sonucu kabul edilmiş. Birleşmiş Milletlerin özel kurumu olan UNESCO ise, Dünya Tiyatrolar Günü’nün destekçisi ve aynı zamanda ITI’nin kurucusudur. UNESCO’nun faaliyette bulunduğu hedeflerine ulaşmasında Dünya Tiyatrolar Günü’nün de payı vardır. Her yıl Dünya Tiyatrolar Günü’nde, UNESCO’nun hedeflerine katkıda bulunulmasından bahsedilir.

KENDİN OLMAKTAN ÇEKİNME: MY MAD FAT DİARY

26 Mart 2016 Cumartesi

Tür: Komedi-Drama
Yapım: 2013-2015
Sezon: 3
Bölüm Sayısı: 16
Ülke: İngiltere

Konusu:
Dizinin hikayesi 1996 yılında geçiyor. Rae Earl’ün bir kaç aydır kaldığı klinik merkezinden çıkması ve psikoloğa gitmesiyle başlıyor. Kilolu olmasından dolayı üzerindeki baskıyı azaltamayan bir kız ve arkadaş çevresi edinmekte zorlanıyor. Çocukluk arkadaşı Chole bile klinikte kaldığını ve psikologa seanslara gittiğini söylemez. Ama Chole onu kendi arkadaş grubu ile tanıştırıyor. Rae, arkadaş grubunda önemli biri olmaya başlıyor. Klikteki arkadaşı Tix’i çok sevdiği için onu ara ara görmeye gidiyor ve psikologunun ricası üzerine kendine ‘’My Mad Fad Diary’’ adını verdiği günlüğü tutuyor.

CESARET NE İSTER?

23 Mart 2016 Çarşamba

Yaşamımız boyunca yaptığımız çoğu şey cesaret gerektirir. Öğretmen soru sorduğunda parmak kaldırmak, okulun koro seçmelerine katılmak, siyah ruj kullanmak, itirafta bulunmak vs. bunların hepsi aslında cesaretin birer örneğidir.

Yapmak istediğimiz ama yapamadığımız o kadar çok şey vardır ki bu hayatta, cesaretimizin olmamasından yakınırız. Keşke deriz keşke biraz cesaretli olsaydım. Cesareti olmayan insanların çekingenlik, özgüven kaynaklı sorunları da aslında bu başlık altında toplanır.

Kimi insan cesareti akılın ölçtüğünü savunur ama kimi ise cesaretin anlık olduğunu. Cahil cesareti dediğimiz; herhangi birinin bir şeyi hesap etmeden, kendi gücünün sınırlarını bilmeden duyguların etkisiyle gösterdiği anlık tepkiler kimi zaman başa bela açabilir. Buna kabadayılık da dahil edilebilir. Aslında cesaret kişinin kendisiyle ilgili bildiğin her şeyin imtihanıdır. Bir şeyleri denemekten korktuğumuz sürece bilinmeyeni göremeyiz. Hayatımız boyunca riske ettiğimiz, çaba harcadığımız şeylere doyamadan vazgeçmek zorunda kalırız.

Aşk da, yaşamak da, bilgiyi kovalamak da cesaret ister aslında. 


DOWN SENDROMU: GERÇEK DOSTLAR KROMOZOM SAYMAZ

21 Mart 2016 Pazartesi


Trizomi 21 (Down Sendromu): En sık rastlanan kromozomal anomali oluyor. Yaklaşık 600-800 doğumda bir görülüyor. Genellikle kalıtsal değil, döllenme sırasında rastlantısal bir hatadan kaynaklanan bir kromozom anomalisi. Uzmanların söylediğine göre de Trizomi 21’in sıklığı anne yaşı ilerledikçe artıyor.

Gerçek dostlar kromozom saymaz!

21 Mart Dünya Down Sendromu Günü ... Bizden farklı oldukları için toplumda yer edinmeye çalışmak durumunda bırakılan çocukların, bireylerin günü. Down sendromunun sebebi 21. Kromozom! Çocuklar dünyaya gözlerini açmadan evvel anneden 23 babadan 23 olmak üzere toplamda 46 kromozom alırlar. Ama Down sendromlular 21. Kromozom'un birbirinden ayrılmayıp çift kalması sebebiyle 47 Kromozom oluşturuyor. Yani onlar +1 farkla bizden ayrılıyorlar. Ama şunu söylemeliyim: #gerçekdostlarkromozomsaymaz

Hey biz aynıyız, tıpkı sizin gibiyiz +1 farkla!


BİR HALK OZANI: AŞIK VEYSEL

Bugün, değerli halk ozanımız Veysel Şatıroğlu (Aşık Veysel)'nun aramızdan ayrılışının 43. yıl dönümü. ''Dostlar beni hatırlasın'' demiş Aşık Veysel... Onu büyük bir saygı ile anıyorum. Aşık Veysel, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının ismi Ahmet, annesinin ismi ise Gülizar'dı. Henüz 7 yaşındayken çiçek hastalığından dolayı iki gözünü de kaybetti Aşık Veysel. İki kız kardeşini de bu hastalık yüzünden kaybetti. 

UYKU

20 Mart 2016 Pazar


Kimi zaman çekilen acılara verilen moladır ‘uyku’… 
Ama uyuyunca geçmez, geçerse uyursun ancak. 
Hayat bu, her türlü zorlu ve acımasız. 
Alçak bir yerde. 

SESSİZLİK

16 Mart 2016 Çarşamba

Karanlık bir çıkmaz sokak gibi,
Sessizleşmiş kalbim
Ağır ağır adımlarla ilerliyorum,
Kendimle yüzleşmek için.

Yere düşen yağmur damlası kadar,
Hafif ve narin olmuşum. 
Düştüğüm anda dağılıyorum sanki,
Parçalanmış gibi. 

ANKARA

14 Mart 2016 Pazartesi


ASLINDA HEPİMİZ BİRER YAŞAYAN ÖLÜYÜZ
Ülkemizin tam kalbinde koptu yine bir kıyamet
Yine yitip gitti canlarımız
Her yer kan revan
Herkes çığlık çığlığa

Sözün bittiği yer diyoruz ya hep
Aslında bitmiyor sözcükler
Boğazımızda bir yumruk oluşturup, boğuluyoruz
Kalbimiz sıkışıyor, ruhumuz can çekişiyor

ANİME İNCELEMESİ – AKATSUKİ NO YONA

12 Mart 2016 Cumartesi

İzlerken içimi kıpır kıpır yapan anime serilerden birisi. Gerek karakterleri, gerekse seslendirmeleri o kadar rayına oturmuş ki, yana yakıla ’’2. Sezonu nerede?’’ demeden duramıyorum…

Anime: Akatsuki No Yona
Tür: Aksiyon, Komedi, Romantizm, Fantastik, Shoujo
Yapım Yılı: 2014
Bölüm Sayısı: 25/24+
Konusu:

NEDEN İLETİŞİM PROBLEMİ YAŞARIZ?

11 Mart 2016 Cuma

Günlük yaşantımızı çoğunlukla hareketli, insanlarla iletişim halinde olarak aktif bir şekilde geçiririz. Gün boyunca da farklı bir insanla tanışma potansiyeline sahibizdir. Tanımadığımız insanlarla kaynaşmak konusunda da zaman zaman sıkıntılar yaşamışızdır. Bunun sebebi hem kişilik hem de çekingenlikle alakalıdır. Kısaca ‘’Çekingen Kişilik Bozukluğu’’ da diyebiliriz. Neredeyse her üç kişiden biri, insanlarla iletişim sorunu yaşadığını belirtiyor.


İnsanlarla İletişim Kuramıyorum
 Benim çevremde çok fazla insan olmadığından tanımadığım bir arkadaş grubuna girdiğimde ortamlarına ayak uyduramıyordum. Önceleri bunu çok fazla kafama taksam da artık üstünde durmuyorum bile. Neden mi? Anlatayım.

Her insan çok fazla girişken veya konuşkan olmayabilir. Bazı insanlar bir ortama girdiklerinde direk havadan sudan konular açıp laf lafı getirir tarzı düşünerek diyalogunu ilerletirken, biz konuşkan olmayan insanlar kenarda köşede sohbeti dinlemeyi tercih ederiz. Kimimiz konuşacak bir şey bulamaz ya da konuşulan konu ona göre değildir, kimimiz de konuşmayı pek sevmez. Ben bazen konuşmanın benim açımdan iyi yerlere gitmeyeceğini düşünüp ya sohbeti değiştirmeye çalışıyorum ya da sessizce sadece dinlerim. Sanırım bu biraz sinsilik oluyor ama arkadaşlar arasında kötü olmaktan iyidir değil mi?

Eğer arkadaşlarınızla iletişimde olmak istiyorsanız onların sevdiği konuları, hobilerini öğrenebilir ve bundan yola çıkarak karşınızdaki insanın kafa denginiz olmadığını düşünseniz bile onu dinlemelisiniz. Bu şekilde çevrenizde ki insanlara güvende vermiş olursunuz.

Kendimi İfade Etmeye Çalışırken Yanlış Anlaşılıyorum
Anlatmak istediklerinizi anlatamıyorsanız eğer, konuşmak istediğiniz konu hakkında çok fazla düşünüp, söyleyeceklerinizi sıraya koymak isterken kendi kafa karışıklığınıza neden oluyorsunuz. Anlatmak istediklerinizi tam olarak anlatamamak, düşüncelerinizi sıraya koymakta ve toplamakta güçlük çektiğinizi gösterir. Kimsenin olmadığı bir zamanda biriyle konuşmak istediğiniz bir konuda söylemek istedikleriniz üzerinde çalışabilir, kendinizi geliştirebilir ve böylece zihin egzersizi de yapabilirsiniz. 

ANİME İNCELEMESİ – MAWARU PENGUİNDRUM

10 Mart 2016 Perşembe

Ben anime izlerken heyecan yapmayı ve sürekli olarak bir sonraki sahne bir sonraki bölümler hakkında sürekli fikirler yürütüp tahminlerde bulunmayı çok seviyorum. Mawaru Penguindrum 2011 yılında yayınlanmış bir seri olmasına rağmen ben ancak bu yıl izleyip bitirebildim. Sailor Moon ve Shojo Kakumei Utena 'nın yaratıcısı olan Ikuhara Kunihiko 'nun ellerinden çıkan seri. Nasıl bitirdiğimi dahi bilmiyorum, o kadar güzeldi ki…               

Anime Adı: Mawaru Penguindrum
Anime Türü: Komedi, Dram, Tuhaf, Romantizm
Bölüm Sayısı: 24
Yapım Yılı: 2011

Konu:

BOYU KISA OLANLARA TAVSİYELER #3

8 Mart 2016 Salı

BAŞKALARININ SİZİN HAKKINIZDA NE DÜŞÜNDÜKLERİNİ ÖNEMSEMEYİN

Hepimizde yok mu şu ‘’Acaba hakkımda ne düşünüyor?’’ kompleksi. Zaman zaman hepimizin beynini kemirir. Başlığın boy ile ilgisi olduğuna bakmayın. Aslında toplum olarak bu konuya her birey aşinadır. Her an birimiz, diğerinin bizim için ne düşündüğünü merak ederiz. Ben kendim çoğu zaman sırf bu yüzden başkalarının istediği gibi biri olmaya çalışmış olabilirim. Ama bu beni çok yıprattı. Kendimle ilgili her şeyden soğumaya meyilli birine dönüşmeme ramak kalmıştı diyebilirim. Ama bunun bir çözüm olmadığını başlıklarla anlatacağım.






8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ: SENEDE BİR GÜN MÜ VARIZ?

Malumunuz olacak ki bugün tüm dünya kadınlarına bahşedilen o gün:

Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü (!)
   
Toplumumuzda artan kadına şiddete yönelik haberleriyle beraber; tecavüz, gasp gibi haberleri sık duyar olduk. Maalesef ki, ben bana bahşedilen bugünü kutlayamıyorum. Özgecan’ı, Cansel’i ve yitip giden onca hemcinsimi aklıma getirdikçe yüzümde oluşan gülümsemem yerini hüzne bırakıyor. Modern çağ mı yoksa adalet mi dediniz? Komik!
  
 Kendisini dövdüğü için kocasının yüzüne biber gazı sıkmak zorunda kalan kadına dava açılan bir memleket haline dönüşeceğimiz aklımın ucundan geçmezdi. Kadın hakları evrensel güya.


HACHİKO: SADAKAT VE SEVGİNİN SİMGESİ

7 Mart 2016 Pazartesi

HACHİKO: BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ/HACHİ: A DOG'S TALE

Size en sadık dostunuz kim diye sorsalar ne cevap verirdiniz? Hayvan yetiştiren insanlar belki bu soruya net cevap verirler. Çünkü hem köpek hem de kedi besleyen biri olarak köpeklerin sadakatinden fazlasıyla eminim. Bu filmi izledikten sonra içimden insanlara ‘’Bu filmi izleyin, hayvanları sevin’’ diye atıfta bulunmak bile gelmiştir.  


Yapım: ABD, İngiltere (2009)
Tür: Aile – Dram
Süre: 93 Dk.
Oyuncular:  Richard Gere, Sarah Roemer, Joan Allen, Cary-Hiroyuki Tagawa, Jason Alexander

ANİME İNCELEMESİ: LOVELY COMPLEX

6 Mart 2016 Pazar

ÖN YARGILARINIZI KIRIN: LOVELY COMPLEX 


Anime adı: Lovely Comlex (LoveCom)
Tür: Komedi, Romantik, Okul (Shoujo)
Bölüm Sayısı: 24
Yapım Yılı: 2007
   
Kendinizle ilgili bir probleminiz ya da kendinizde beğenmediğiniz bir yanınız mı var? Başkalarının size ön yargılı olmasına izin vermeyin. O zaman Lovely Comlex kendiniz hakkındaki düşünceleri değiştirebilir! Nasıl mı? Dinleyin. 

Hey Otaniii! Hey Koizumiii! Birbirlerine seslenme tarzları dahi aklımdadır.

BOY KISALIĞINI SORUN EDENLERE TAVSİYELER #2

5 Mart 2016 Cumartesi

      2 - KENDİNİZE GÜVENİN

   Bu tür başlıkları neden açtığımı öncelikle belirtmek isterim. Blogum içerik olarak farklı alanlarda tavsiyeler, hobiler, kişisel yazılarım ve günlüğümden ibaret olacak. Neden ‘’Boy Kısalığı’’ sorusuna ise kendimi örnek verebilirim. Boyumun kısa olmasından ötürü şu zamana kadar çeşitli koşullarda birçok zorluk yaşadım. Kırgınlık, kızgınlık, öfke ve haksızlığa uğradığım her dakikada birer gözyaşı… Yaşadığım çoğu zorluğu hep içime hapsettim. Ama bunlarla nasıl başa çıkılacağını, dezavantaj olarak kafamda yer edindiğim benliğimi nasıl avantaja çevirip öz güven kazandığımı ve kendimi nasıl değerli kıldığımdan başlıklar altında sizlere de aktarmak istiyorum. Açtığım başlığa nazaran bu yazımda herkes kendinden bir şeyler bulabilir diye ümit ediyorum.

   

BOY KISALIĞINI SORUN EDENLERE TAVSİYELER #1

4 Mart 2016 Cuma


      1 -   KENDİNİZLE BARIŞIK OLUN

   Eminim ki boyu normalden kısa olup da bunun kırgınlığını kimselere belli etmeyerek içine atan ve çevresindekiler tarafından bir şekilde hor görülen ve de küçümsenecek davranışlara maruz kalan insanlar vardır. Hatta kimi zaman aile içindeki üyelerle bile bu konuda bir takım şakayla karışık eleştiriler duyduğumuz olur. Merak etmeyin, bende sizden biriyim. Sizlere boyumun kısa oluşunu ve bununla nasıl başa çıkıp, kendimle barışık biri haline geldiğimi açıklayacağım. Boy kısalığı sanılanın aksine bir hastalık değil nadir oluşan durumlar dışında genetik bir durumdur. Birkaç yıl öncesinde üç aylık bir teste tabi tutulmamın ardından bana verilen cevap tam olarak bu idi.


BÖLÜM 1 - MONOTON GÜNLER ZOR HAYAT

3 Mart 2016 Perşembe

 Selam, ben Kısa. Hiç öyle ‘Kısa ne be’ demeyin, öyle. Burada sizinle öfkelerim, ağlaşmalarım, gülüşmelerim ne bulursam, benim için zor olduğunu düşündüğüm ne varsa içimi dökmeyi istiyorum. ‘’Ee bundan bize ne?’’ derseniz de tabi bu sizin kararınız, saygı duyarım.

  İşte günlerden yine sıradan bir sabah, en sevdiğim müziği tutup da telefonumun alarm sesi olarak ayarlamışım falan da filan. Hay benim kafama. Her gün işe giderken en az iki kere dinlediğim müzikten iki dakikada soğumama sebep olacak hamleyi neden yaptığımı bilmiyorum. Resmen kendime darbe vurmuşum da anlamamışım. Hay Allah! Sıcacık yatağımdan çıkıp da bir hışımla kalkıp üstümü giyeceğim de, iki saat hazırlanıp iki lokma bir şey yiyemeden, yeniden monoton işime geri döneceğim. Pehh!

YORGUN YÜREĞİM

Artık yorgun yüreğim
Kederli
Dipsiz bir kuyuya düşmüş gibi
Kapkaranlık ve korkunç
Bir o kadar ürkek
Kanadı kırılmış bir kuş

AŞK DEDİĞİN ...

2 Mart 2016 Çarşamba


Kuru bir Sonbahar'ın; sarı yaprağı,

Soğuk bir Kış'ın; kar tanesi,


EĞER


Kendimi affedebilseydim eğer, 
Belki yıldızlar tekrar ışıldamaya başlayabilirdi. 
Anlatabilseydim keşke bazı şeyleri, 
Bulutlar tebessümünü kaybetmezdi. 

 
DESİNG BY VALAR MORGHULİS